Çanakkale CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım tepki çekti.
.jpg)
İŞTE PAYLAŞTIGI
O FETÖCÜ
Nedim Şener: FETÖ sizi parmağında
işte böyle oynatır
Hürriyet Yazarı Nedim Şener bugünkü yazısında KHK ile ihraç edilen
FETÖ'cü doktor Mustafa Ulaşlı'yı ele aldı. Şener'in yazısı şu şekilde:
"Yurtdışında firari olan FETÖ üyelerinin ardından, Türkiye’de bazı gazetecilerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Gaziantep Üniversitesi’ndeki
görevinden
ihraç edilen FETÖ üyesi Mustafa Ulaşlı’yı
“koronavirüse çare olacak mucize insan”
diye pazarlayan yazılarından sonra,
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalar
beni pek şaşırtmadı ama FETÖ ile mücadele konusunda duruşları
resmen ibretlikti. HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kampanyası ise
tam bir rezillikti.
GAZETECİLERDEN KAMPANYA
Özellikle, Davutoğlu’nun tam bu kampanya sırasındaki
“Haklarında cezai bir müeyyide olmayan bütün sağlık çalışanları ve bilim insanları görevlerine geri dönmelidir” sözü adrese teslim bir açıklama gibiydi.
Çünkü adı ortaya atılan Ulaşlı hakkında
FETÖ üyeliğinden soruşturma açılmış
ve savcılık takipsizlik kararı vermişti.
Kemal Kılıçdaroğlu ise “Kamu sağlık kuruluşlarındaki eleman açığı
hızla giderilmeli, KHK ile gönderilenler sağlık kuruluşlarına geri çağrılmalı” önerisinde bulundu.
Oysa siyasetçilerden OHAL Komisyonu tarafından hak ihlali
ve görevi iade kararı verilen sağlık çalışanlarına yönelik bir çağrı yerinde olurdu.
OHAL Komisyonu’na telefon açsalar her türlü bilgiye ulaşmak mümkünken
Davutoğlu’nun “Haklarında cezai bir müeyyide olmayan bütün sağlık çalışanları ve bilim insanları görevlerine geri dönmelidir” sözü
FETÖ üyesi Ulaşlı lehine bir kampanyaya dönüşüverdi.
Takipsizlik kararı olsa da Komisyon’dan FETÖ ile ilgili bağlantısına dair deliller öğrenilebilirdi.
TAKİPSİZLİK KALDIRILDI
Nitekim Mustafa Ulaşlı 13 Nisan 2017 tarihinde takipsizlik kararı almış,
bu karar ile OHAL Komisyonu’na başvurmuş,
hakkındaki deliller nedeniyle 18 Eylül 2018’de göreve iade talebi
oybirliği ile reddedilmişti.
FETÖ üyesi Ulaşlı hakkında adli makamlarda bulunan ve
soruşturmayı yapan savcı Mehmet Bal tarafından
göz ardı edilen delilleri son iki yazımda gündeme getirmiştim.
Gaziantep Savcılığı o delilleri dikkate alarak takipsizlik kararının
kaldırılmasını talep etti. Gaziantep 2. Sulh Ceza Hâkimliği de
26 Mart 2020 günü takipsizlik kararını kaldırarak Ulaşlı hakkında soruşturma açtı.
Kararda takipsizlik kararı veren savcı Mehmet Bal tarafından
göz ardı edilen FETÖ iltisakına dair birçok teknik delil yanında,
Ulaşlı hakkında soruşturma başlamadan önce
Mustafa Polat isimli FETÖ mensubu doktor tarafından
verilen, “Mustafa Ulaşlı örgüt ile aramızdaki bağlantıyı sağlardı,
Bank Asya’ya para yatırmamızı istedi, eşimin bileziklerini bozdurup yatırdım”
şeklindeki ifadeleri takipsizliğin kaldırılmasında etkili oldu.
FETÖ’YE ALET OLANLAR
Bundan sonrası yargının görevi. FETÖ’cüleri zaten biliyoruz;
kendilerini maskeleyen yalancı ve ikiyüzlü fırsatçılar.
Onlar en büyük kötülüğü hakkıyla beraat kararı ve takipsizlik kararı almış olanlara yapıyorlar. Onların aldığı kararların sorgulanmasına yol açıyorlar.
Siyasetçiler gerçek mağdurların yerine, onların arasına karışan
FETÖ’cüleri de kapsayan laflar ederek kötülüğe ortak oluyorlar. FETÖ’cüler de siyasetçileri ve gazetecileri parmağında oynatıyor, onlar farkına bile varmıyorlar.
YALANCININ BİLİMİNE GÜVENİR MİSİNİZ?
FETÖ üyesi Mustafa Ulaşlı’nın koronavirüs konusunda tek uzman kişi olarak tanıtılması sonrası özellikle sosyal medyada farklı tepkiler ortaya çıktı.
Konudan uzak kişiler arasında “Adam FETÖ’den aklanmış” diyen de oldu,
“FETÖ’cü de olsa eğer ülkenin yararına iş yapacaksa neden faydalanılmasın” diyen de
... Takipsizlik kararının haksız alındığından habersiz olanlara konuyu yukarıdaki yazımda anlattım. Öte yandan, “FETÖ’cü de olsa yararlanılması” görüşünde olanlara cevap vereyim.
Mustafa Ulaşlı’nın avukatları 26 Mart 2020 günü yazılı bir açıklama yaptılar
ve FETÖ ile bağlantı iddialarını reddettiler. Açıklamada da şu ifadelere yer verdiler: “Müvekkilimiz, tamamen milletinin, devletinin yanında olup devletinin ve milletinin karşısındaki hiçbir grup ve yapılanmanın yanında yer almamış ve irtibat halinde olmamıştır.”
HÂLÂ YALAN, YİNE YALAN
İşte bu tamamen yalan, hem de delilleriyle kocaman bir yalan.
Keşke FETÖ ile bağlantılarını kendi anlatsa, on bin dolayındaki
FETÖ mensubu gibi örgüt ilişkilerini anlatıp ülkeye ilk faydayı bu konuda yapsa.
Ama hâlâ FETÖ bağlantılarını inkâr eden,
kendisini sütten çıkan ak kaşık gibi gösteren kişinin sözüne güvenemezken,
onun bilim alanında yapacağı çalışmalara güvenebilir misiniz?
Bu millet bir FETÖ’cüye güvenmez, yalancı bir FETÖ’cüye hiç güvenmez."