FETÖ kumpaslarının mağduru Korgeneral Metin Yavuz Yalçın hayatını kaybetti

FETÖ kumpaslarının mağduru Korgeneral Metin Yavuz Yalçın hayatını kaybetti

Gündem Yayın: 22 Ağustos 2021 - Pazar - Güncelleme: 22.08.2021 01:13:01
Editör - Administrator
Okuma Süresi: 10 dk.
Takip EtGoogle News

FETÖ'nün Balyoz kumpası mağdurlarından emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın hayatını kaybetti.

Yalçın'ın cenazesi pazartesi günü Narlıdere Şehitlik Camisi'nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Çeşme Cakabey mezarlığına defnedilecek.

FETÖ KUMPASLARIYLA MÜCADELE İÇİNDE GEÇEN EMEKLİLİK

Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, “Balyoz Kumpası”ndan 18 yıl hapis cezası aldı. İddianamesini FETÖ'cü savcıların yazdığu “28 Şubat Davası”nın da tutuksuz sanığıydı.

Fetullahçı teröristlerin baskısı sonrası istifa eden Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, 22 Şubat 2010'da gözaltına alınmış sonrasında kısa bir süre tutuklu kalmıştı.

 

Yalçın, Balyoz kumpasının çökmesine karşın hapis cezası alanlar arasındaydı. 2013'de cezaevine girdi, bir yıl sonra Anayasa Mahkemesinin "ihlal" kararı kapsamında tahliye oldu.

Mehkemede "Benim adım Metin Yavuz Yalçın. Balyoz varsa söylerim” diyen Yalçın, "Seminerde yapılan bütün icraatları, nerede sesim, imzam varsa hepsinin arkasındayım. Hiçbirinden kaçmam. Ortada illegal hiç bir şey yok. Acı olan nedir biliyor musunuz? Tutuklandığımı şuradaki çocuk elindeki teksir kağıttan söyledi. Ali Efendi Peksak söylemedi” demişti.

'ORTADA ÇOK BÜYÜK GİZLİ SERVİS OYUNU VAR'

”Şimdi niye çıkarıldığını çok daha iyi anlıyorum. Türk milletinin göğsüne hançer saplandı. Hançerin ucunda Türk Silahlı Kuvvetleri duruyor. Mahkeme olarak bilerek ya da bilmeyerek hançerin ucundan tutuyorsunuz.

Deniz Kuvvetlerinin, Kara Kuvvetlerinin en güzide subayları burada. Oyun devam ediyor. Sizler, bizler, çocuklarımız, torunlarımız güzel günler göremeyecek.

 

Ordumuz mahvolursa torunlarımız rahat yaşayamaz. Ortada çok büyük gizli servis oyunu var. Cemaatler, tarikatlar meselesi değil bu.”

'DONANMA KOMUTANI GÖMENİ BULAMADI'

"Dosyada bulunan bilirkişi raporlarıyla iddiaların çöktüğünü, belgelerin sahteliğinin ispatlandığını belirten Yalçın, şöyle devam etmişti: “Donanma Komutanı’na sesleniyorum. Deniz Kuvvetleri Komutanı olacak. Bunu oraya gömeni hâlâ bulamadı. Ayıptır. Gömeni bulamadığı için ben ve silah arkadaşlarım 130 gündür içerideyiz. Yapılan bir legal seminerdir. Darbenin sağda solda konuşmayla yapılamaz. 45 yıl askeri üniforma giydim. Binlerce seminere katıldım. TSK’nın en güzide mekanlarında görev yaptım. Böyle saçmalık görmedim. Böyle bir şey olsa 2003 Ağustos’ta ben Genelkurmay Harekât Başkanlığı yaptım, haberim olurdu. Türkiye o dönemde savaşın eşiğindeydi. Çetin Doğan da darbe planı yapıyor. Böyle bir ortamda darbe planlamak, kazlar güler buna. Bu belgeleri 2007’de oturup yazmışlar.”

'SIRAT KÖPRÜSÜ'NÜN BAŞINDA ONLARI BEKLEYECEĞİM'

2013 yılında Sözcü gazetesine konuşan Yalçın, şunları söylemişti: “Hainlikleri yapan tüm asker ve sivil kişiler tarafımızdan bilinmektedir. Bir gün biz cezaevinden çıkacağız, onlar buraya girecek. O da olmazsa öbür tarafta Sırat Köprüsü'nün başında onları bekleyeceğim."

'AFTAN YARARLANMAK İSTEMİYORUZ'

Abdullah Öcalan, KCK’lı ve PKK’lıların afla cezaevinden çıkacağını iddia eden Yalçın, “Böyle bir affın içinde askerler olmak istemiyor. Avukatlarımıza, PKK’lılarla kendilerini içine alacak bir affı kabul etmeyeceğimizi belirttik. Bunun için yasa çıkarılırken, isteyenlerin aftan yararlanmaları konsundan düzenleme yapılmasını istiyoruz” demişti.

YARGITAY BERAATİNİ BOZMUŞTU

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Haziran ayında Balyoz Planı davasında 7 sanık yönünden yapılan temyiz incelemesini tamamlamıştı.

Daire, davada, Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'a verilen beraat kararını bozulmasına hükmetmişti.

Dairenin 14 Haziran 2021'de oy birliğiyle aldığı kararda "teşebbüs aşamasına ulaşmayan hazırlık hareketleri kapsamında değerlendirileceği" belirtilen gerekçede, seminer çalışmasındaki konuşma içerikleri, plan seminerinin hukuki dayanağı ile icra şekline ilişkin kurumsal belgeler dikkate alındığında, sanıkların fikir birliği içinde gerçekleşen eylemlerinin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 316. maddesinde düzenlenen "suç için anlaşma" suçunu oluşturduğu savunulmuştu.

Kaynak Veryansıntv

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.